Özet
GİRİŞ ve AMAÇ
Baş-boyun kanserlerinin küratif definitif veya adjuvant radyoterapisi (RT) sonrasında en sık karşılaşılan kronik toksisite kserostomidir. Bu çalışmanın amacı baş-boyun kanserlerinin tedavisi için uygulanan RT sonrasında ortaya çıkan parotis bezindeki boyutsal ve parankimal değişiklikler ile klinik kserostomi derecesi arasındaki ilişkilerin incelenmesidir.
YÖNTEM ve GEREÇLER
Baş-boyun bölgesine 50-70 Gy küratif RT uygulanmış 50 hastanın 43’ü larinks (%86), 3’ü nazofarenks (%6) ve 4’ü oral kavite (%8) kanseri tanılıdır. RT öncesi, RT sonrası ve tedavi sonrası 3. ay kontrollerinde çekilen bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme yöntemlerinden parotis bezi boyutları ölçüldü ve parotis bezi parankimi, parotit açısından değerlendirildi. Takiplerde kserostomi derecelendirilmesi Radiation Therapy Oncology Group common toxicity criteria version 2.0’a göre yapıldı. Parotis bezi boyutları, parankimal parotit, evre, cerrahi, total RT dozu, fraksiyon dozu ve eş zamanlı kemoterapinin (KT) kserostomi derecesi ile ilişkisi değerlendirildi.
BULGULAR
Yirmi bir (%42) hastada grade 1, 29 (%58) hastada grade 2 kserostomi saptandı. Grade 1 ve grade 2 kserostomi grupları karşılaştırıldığında; grade 2 grubundaki hastaların daha ileri evre, daha az cerrahi yapılmış, daha çok eş zamanlı KT uygulanmış ve parotis boyutları daha fazla oranda küçülmüş olduğu görüldü (p<0,01). Spearman ρ analizleri sonucunda kserostomi derecesi ile evre ve eş zamanlı KT varlığının pozitif korelasyonu (p<0,001); fraksiyon dozu ve parotis boyutlarıyla negatif korelasyon (p<0,001) saptanırken; radyolojik parotitis varlığı ile anlamlı korelasyon bulunamadı (p>0.05).
TARTIŞMA ve SONUÇ
RT sonrası parotis bezi boyutlarının radyolojik olarak küçülmesi kserostomi derecesi ile korele iken radyolojik parotitis durumunun klinik kserostomi derecesini yansıtmayabileceği gösterilmiştir.