Özet
GİRİŞ ve AMAÇ
Bu çalışmayı, prostat kanserinde, tümör dokusunda ve tümör çevresinde CD105 ve CD31 ile araştırılan mikrovasküler yoğunluğun (MVY) histopatolojik ve klinik bulgularla ilişkisini araştırmak amacıyla planladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER
Çalışmamızda, Patoloji Bölümünde incelenmiş 100 radikal prostatektomi materyali klinik ve histopatolojik bulguları açısından retrospektif olarak değerlendirildi. Her bir materyaldeki tümör dokusuna ve tümör çevresine CD105 ve CD31 immünohistokimyasal belirteçleri uygulandı. Tümoral ve peritümöral CD105 ve CD31 ile MVY ekspresyonu, klinik ve histopatolojik bulgularla karşılaştırıldı.
BULGULAR
Tümör dokusunda CD105 ve CD31 ile MVY, tümör çevresindekinden anlamlı olarak fazla bulundu (p<0.001). Tümör çevresindeki CD105 ile boyanan damar sayısı, tümör çevresindeki CD31 ile boyanan damar sayısından anlamlı derecede düşük bulundu (p<0.001). Tümör dokusundaki CD105 MVY ile preoperatif serum total PSA düzeyi, tümör hacmi, perinöral invazyon, lenf düğümü metastazı ve lokal invazyon arasında anlamlı ilişki bulundu (sırasıyla r=0,338 ve p<0,001, p= 0,003, p= 0,009, p= 0,044). Tümör dokusundaki CD31 MVY ekspresyonu ile patolojik evre, cerrahi sınırda tümör bulunması ve veziküloseminalis invazyonu arasında anlamlı ilişki bulundu (sırasıyla r=0,228 ve p= 0,022, p=0,034).Tümör çevresindeki CD105 ve CD31 MVY ekspresyonu ile klinik ve histopatolojik bulgular arasında anlamlı ilişki görülmedi (p > 0,05).
TARTIŞMA ve SONUÇ
Tümör dokusundaki CD105 ve CD31 MVY’nun, prognostik açıdan önemli klinik bulgularla ilişkili olması, tümör pogresyonunda anjiogenezin önemini vurgulamaktadır. Bu bulgu anti-anjiojenik ajanları içeren yeni tedavi modalitelerinin gelişmesini sağlayacaktır.