Özet
GİRİŞ ve AMAÇ
Paratiroid tümörleri; Paratiroid adenomu, atipik paratiroid adenomu ve paratiroid karsinomu şeklinde üç gruba ayrılarak sınıflandırılabilir. Paratiroid karsinomu bunlar içerisinde en az görülenidir. Paratiroid karsinomu, tüm kanserlerin yaklaşık %0,005’ini, primer hiperparatirodi vakalarının ise yaklaşık %1‘ini oluşturur. Biz de bu çalışmada, çok sık rastlanmayan paratiroid karsinomu ile ilgili deneyimimizi paylaşmak istedik.
YÖNTEM ve GEREÇLER
Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Servisinde 2008-2015 yılları arasında paratioid adenomu ön tanısı ile opere edilen 375 hasta içerisinden patoloji sonucu paratiroid karsinomu ve karsinom–adenom ayrımı net yapılamayan 12 hasta retrospektif olarak incelendi.
BULGULAR
Hastaların 5’i(%41,6) erkek, 7’si(%58,4) kadın olarak izlendi. Yaş ortalaması 54,5 (±8,40) yaş aralığı 41 ile 68 arasındaydı. Preoperatif kalsiyum değeri ortalama 12,3(±1,33) mg/dL ve 10,9 ile 15,3 arasındaydı. Patoloji sonucu; 4 hastanın paratiroid karsinomu, 4 hastanın paratiroid neoplazmı, 3 hastanın malign potansiyeli belirlenemeyen paratiroid neoplazmı, 1 hastanın malignite ekarte edilemedi, şeklinde idi. Hastaların ortalama takip süresi 61,8 ay (±17,05) ve 35 ile 96 ay arasında idi. 1 hasta kemoterapi aldı ve aynı hasta takiplerinde 55. ayda exitus oldu.
TARTIŞMA ve SONUÇ
Preoperatif olarak şiddetli hiperkalsemi semptomu olanlarda, kalsiyum değerleri 14mg/dL’den yüksek olanlarda, parathormon seviyesinin anlamlı biçimde yüksek olduğunda ve paratiroid bezinin palpe edildiği durumlarda paratiroid karsinomlarından şüphelenilir. Paratiroid karsinomu tedavisinde boyun eksplorasyonu, tümörün un-blok çıkarılması ve aynı taraf tiroide lobektomi yapılması gerekir. Patoloji sonuçları malignite açısından şüpheli ise yakın takip edilebilir.