Özet
GİRİŞ ve AMAÇ
İlaç endüstrisinin hızlı gelişimi, özellikle onkoloji pratiğinde geniş bir tıbbi tedavi yelpazesine yol açmıştır. Amerika Birleşik Devletleri'nde 2005 ile 2011 yılları arasında reçete edilen ilaç değişimleri üç kat arttı. Ayrıca artan ilaç sayıları, onkoloji çağında bu dönemde ikiye katlanan ilaç kıtlığına yol açtı. Bu çalışmada onkoloji pratisyenlerinin gözünden onkoloji kliniklerinin geçen yılki ilaç arzını değerlendirmeye çalıştık.
YÖNTEM ve GEREÇLER
Türkiye'de onkologların geçtiğimiz yıl yaşadığı ilaç kıtlığı ile ilgili Google Forms üzerinden online bir anket gerçekleştirdik. Çalışmamız kesitsel bir çalışmadır. İstatistiksel analiz için SPSS 25 programı kullanıldı. Tanımlayıcı istatistikler frekans dağılımı olarak sunuldu Bu çalışmada, iki yönlü istatistiksel analizler yapıldı ve p<0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi
BULGULAR
Katılımcıların yüzde seksen dokuzu geçen yıl ilaç sıkıntısı yaşadıklarını beyan ettiler. En çok etkilenen ilaç grupları kemoterapötikler (%61,4), biyolojik ajanlar (%56,8), immünolojik ilaçlar (%54,5) ve destekleyici ilaçlar (%42) idi. Onkologların yüzde 61'i hastalarını ilaç sıkıntısından kurtulmak için başka kliniklere yönlendiriyor. En sık nedenler tedarik sorunu (%70), döviz kurundan kaynaklanan ilaç firmaları kaygısı (%68), hastane bütçe sorunları (%48) ve bürokratik işlemler (%47) idi. İlaç sıkıntısı ile katılımcıların hastaneleri arasında anlamlı bir fark vardı. Ayrıca, üniversite hastanelerinde açık önemli ölçüde daha uzun sürmüştür.
TARTIŞMA ve SONUÇ
: Çalışmamız, ilaç türlerinden bağımsız olarak geçen yıl onkoloji kliniklerinde yaygın bir ilaç sıkıntısı olduğunu gösterdi. Üniversite hastaneleri, diğer kuruluşlara kıyasla daha kötü sonuçlar bildirmişti. İlaç kıtlığının ve onkolojik ilaçların mevcudiyetinin ve bu fenomenin prognostik etkisinin daha fazla değerlendirilmesine acil bir ihtiyaç vardır.