Nanobodies: Diagnostic and Therapeutic Antibody Fragments

Nanobodies are the smallest and functional antibody fragments ever known. Antigen-binding region of antibodies composed of two heavy chains only (heavy chain only antibodies; HcAb) is termed as “nanobody”. Thus, the smallest antibody fragment that is as functional as a whole antibody and comprises of only heavy chains has been identified. Recently, nanobodies have been used in the diagnosis and treatment of numerous diseases including especially cancer, infection, inflammation, and neurodegenerative diseases since they are the smallest functional antibody fragments, do not lead immunological reactions, have better imaging capacities than other antibodies. Beside residing in body fluids, nanobodies can be engineered as recombinant proteins since they can be easily produced in both prokaryotic and eukaryotic organisms. Furthermore, several therapeutic molecules integrated to nanobodies have been developed and in the light of these studies, nanobodies provide new perspectives to targeted therapy approaches. In addition to that, nanobodies can be served as diagnostic molecules upon modification with imaging agents. Ongoing research about the use of nanobodies in biosensor development is another promising area that allow the development of new tools for in vivo imaging.

Nanokorlar: Taný ve Tedaviye Yönelik Antikor Fragmanlarý

Nanokorlar, bilinen en küçük ve fonksiyonel antikor fragmanlarýdýr. Sadece iki aðýr zincirden oluþan antikorlarýn (heavy chain only antibodies; HcAb) antijen baðlama bölgesi “nanokor” (nanobody) olarak adlandýrýlmýþtýr. Böylelikle bütün bir antikor kadar fonksiyonel olan ve sadece aðýr zincirden oluþan (variable domain of the heavy chain of HcAb; VHH) en küçük antikor fragmaný tanýmlanmýþtýr. Nanokorlar, antikorlarýn ulaþamadýðý cep bölgelere dahi baðlanabilen en küçük fonksiyonel antikor fragmanlarý olmalarý, immün tepkimelere yol açmamalarý ve görüntülemede diðer antikorlara nazaran daha iyi sonuç vermeleri sebebiyle son yýllarda kanser, enfeksiyon, enflamasyon ve nörodejeneratif hastalýklar baþta olmak üzere pek çok hastalýða yönelik taný ve tedavi amaçlý araþtýrmalarda kullanýlmaya baþlanmýþtýr. Vücut sývýlarýnda bulunmasýnýn yanýnda prokaryotik ve ökaryotik canlýlarda kolayca üretilebildiði için nanokorlar, rekombinant proteinler olarak da elde edilebilmektedir. Bunun yanýnda, nanokorlara entegre edilerek terapötik moleküller geliþtirilmekte ve bu çalýþmalarla birlikte nanokorlar, hedefe yönelik tedavi yaklaþýmlarý için yeni perspektifler sunmaktadýr. Ayrýca nanokorlara özel görüntüleme ajanlarý baðlanarak, taný amaçlý moleküller de oluþturulmaktadýr. Nanokorlarýn biyosensör olarak kullanýlmasýna iliþkin sürdürülen çalýþmalar ise in vivo görüntüleme için yeni araçlar geliþtirilmesine olanak saðlayacaktýr.