Pankreasýn kistik neoplazileri: Taný ve tedavi alternatifleri.

Purpose: Cystic neoplasms of pancreas (CNP) are frequently diagnosed with improved radiological imaging. Mucinous cystadenomas and intraductal mucinous papillary neoplasms have malignancy potential. Our aim was to share our experience about the diagnosis, treatment and outcomes during follow-up of patients with CNP. Patients and Methods: Twenty-one patients with histological and/or radiological diagnosis of CNP between 2000-2008 were evaluated according to patient and tumor characteristics, diagnostic procedures, radiological and clinical findings, retrospectively. Malignant transformation and/or recurrence were also evaluated in accordance with tumor type and localization. Results: Male/female ratio was 0.9 (10/11). Mean age was 55.6 (range, 30-77). Head of pancreas was the most common site. Mean cyst size was 29,5 mm (range, 10-60 mm). Six patients were diagnosed incidentally during abdominal evaluations for other reasons. Median follow up was 15.8 months. Four patients had been operated and the others were followed-up. Two patients in follow-up group had malign transformation within 21 and 25 months. Conclusion: CNPs are most frequent in fifth decade and have no gender predominance. It is common in pancreatic head. Malign transformation is rare. Treatment should be indivudialized by taking into account clinical / radiological malignancy criteria and surgical risks. Total pancreatectomy might be an option in selected patients.

Cystic neoplasms of pancreas: Diagnosis and treatment options

Amaç: Geliþen radyolojik görüntüleme yöntemleri ve abdominal bölgeye yapýlan inceleme sayýsýnýn artmasý ile pankreas kistik neoplazileri daha çok tanýnmaya baþlamýþtýr. Hem müsinöz kist adenomlar hem de intraduktal papiller müsinöz neoplaziler deðiþik oranlarda malignite potansiyeli taþýyan lezyonlardýr. Benign, premalign ve malign lezyonlarýn tanýnmasý tedaviye yön verir. Bu yazýda, 21 hastanýn klinik verileri eþliðinde pankreas kistik neoplazilerinde taný, tedavi ve takip uygulamalarý ile bunlarýn sonuçlarý tartýþýlmýþtýr. Hastalar ve Yöntem: Kliniðimizde 2000-2008 yýllarý arasýnda histolojik ve/veya radyolojik olarak ‘pankreas kistik neoplazi’ tanýsý alan 21 hasta retrospektif olarak incelendi. Hastalarýn yaþ, cinsiyet, tümör özellikleri, klinik ve radyolojik bulgularý, doku tanýsý için uygulanan giriþimler, ek malignite varlýðý, takip ve tedavi þekilleri kaydedildi. Malign transformasyon ya da nüks geliþen hastalarda bunun zamaný, tümör tipi ve yerleþimi saptandý. Bulgular: Onu erkek, 11’i bayan olan hastalarýn, ortalama yaþý 55.6 (30-77) olarak saptandý. Primer lezyon 12 hastada pankreas baþýnda, 5 hastada gövdede ve 4 hastada kuyrukta yerleþmiþti. Ortalama kist boyutu 29,5 mm (10-60 mm) olarak saptandý. Altý hastada taný baþka sebeplerle yapýlan tetkikler sýrasýnda insidental olarak konulmuþtu. Onyedi hastaya takip kararý verilirken, 4 hastaya tanýdan sonra rezeksiyon uygulanmýþtý. Takip kararý alýnan 17 hastanýn ikisinde, ortalama 15,8 aylýk süre içinde malignite geliþtiði saptandý. Sonuç: Pankreasýn kistik neoplazilerinin tedavisi konusunda literatürde görüþ birliði yoktur. Bu hastalarýn tedavileri planlanýrken, klinik ve radyolojik malignite kriterleri hasta bazýnda deðerlendirilmeli ve cerrahi riskler de göz önünde tutularak karar verilmelidir. Radyolojik olarak þüphede kalýnan ve yüksek cerrahi risk taþýyan hastalarda mevcut taný yöntemlerinin kombine kullanýmý ile taný netleþtirilmeye çalýþýlmalýdýr. Cerrahi giriþime karar verilen hastalarda total pankreatektomi en uygun seçim gibi görünmektedir.